İnsan umutlu olacak ki uyumlu olsun.
İnsanın önüne belirsizlik koyarsanız, umudunu kaybeder, umudu kaybolunca uyumu bozulur, uyumu bozulunca direnci düşer, direnci düşünce stres tepkisi artar.
Stresli olduğumuzda, solunum sistemimiz bu durumdan hemen etkilenir. Daha derin ve hızlı nefesler almaya çalışır, oksijence zengin kanı hızlıca vücudumuza dağıtmak isteriz. Çoğumuz için bu bir sorun teşkil etmese de, nefes darlığı ve yeterli oksijen almak için mücadele eden astım hastaları için bir sorun olabilir. Bu durum aynı zamanda da, minimum havanın içeri alındığı hızlı ve üstünkörü soluk alış-verişler neticesinde hiperventilasyona neden olabilir. Kişi, anksiyete ve panik atak sahibiyse bu duru daha da olasıdır.
Stres, bağışıklık sistemimizde de hasarlar oluşturur. Stresin bir sonucu olarak vücudumuzda salgılanan kortizol, bağışıklık sistemimizi ve inflamatuvar yolları bastırır. Bu baskılama da, enfeksiyonlara ve kronik inflamatuvar vakalara yakalanmamızı daha olası hale sokar. Yani, hastalıklarla mücadele yetimiz zayıflar.
Sizi korona öldürmez, koronanın sebep olduğu stres tepkiniz öldürür.
Size pompalanan haberler sizi rahatlatmayı, umudunuzu artırmayı hedeflemiyor gördüğünüz gibi.
Koronayla birlikte el ele vermişler sizi boğarak öldürmek istiyorlar belli ki.
Nasıl mı bitecek, merak edenler?
Öncelikle stresle başetmeyi öğreneceksiniz.
Bunu tetikleyen herkesten ve herşeyden uzak duracaksınız.
Sahip olmak yerine ait olmaya, bağlı olmaya çabalayacaksınız.
Kalbinizi sevgiyle attıracaksınız.
Aldığınız her nefesi şükranla alıp şükranla verceksiniz.
Belirsizliği kabullenecek, sürece uyumlu davranacaksınız.
Birbirinizi çok seveceksiniz.
Yargılamayı yaratıcıya bırakacak, yaşananların hepimize en iyisini getireceğine inanacaksınız.
Bunun aksine söylenen, yazılan, çizilen, konuşulan hiçbirşeye itibar etmeyeceksiniz.
İşte bunları becerebilen herkes hayatta kalacak, beceremeyen de ne yaşaması gerekiyorsa onu yaşayacak.
